Çarşamba, Aralık 07, 2011


Akşam saat 11. Koca yok evde, büyük maç var ya. Minik bebek ise uyuyor. E o zaman benim işim ne ayakta, yat uyu değil mi. Değil. Burada bir de son aylarda sadece anne ve eş olagelmiş bünyenin altına gizlenmiş bir ben karakteri var ki arada kendi başına da kalmak, kendi kendi ile de olmak istiyor-muş meğer. Çok yorgunum, koysam kafayı anında giderim ama ruhen buna da  uyku kadar ihtiyacım var.
Hala günde 5, gecede 2 öğün emzirdiğim için 3 saatten fazla uzak kalamıyorum Alya'dan doğduğu günden beri. Zaten ben de istemiyorum, hemen aklım ona gidiyor. Ama ama ama... Ama anneliğin başladığı ilk saniyeden itibaren çelişkilere de "sign up" etmiş bulunuyorsun otomatikman.
Bebeğimden ayrı kalamamamda geldiğimiz son nokta kucağımda onunla tuvaletimi bile yapmış olmamdır sanırım! :) Şikayet olarak değil de bunu da yaşadık birlikte diye neşeli anılar hazneme kaydettiğimden söylüyorum. Hepsi geçiyor nasılsa, hızla. Yanlızca bebeğimi doyasıya yaşamaya çalışırken kocaya ayrı  kendime ayrı zaman ayırabilirsem resim bir bütün oluyor sadece.
Bazen bu akşam gibi bazen de sabahın 4'ünde oluyor bu, resmen sabaha daha az uykuyla ama daha enerjik kalkıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...